top of page
Yazarın fotoğrafıhüma

Bağrındaki ateş.

Dört bir yanım zeytin ağacı bulunduğum yerde. Pırıl pırıl yaz güneşinin altında menevişlenerek göz alabildiğine uzanıyor uçsuz bucaksız milyonlarca zeytin ağacı.Üstlerinde mavi gökyüzü,karşılarında masmavi deniz. Açık maviden laciverte değişiyor denizin rengi an be an. Maviliklerin arasında gümüşi yeşil yapraklar. Özellikle öğleden sonraları hafif bir esinti ile dalgalanır buğday tarlaları gibi. Tarif edilmez büyülü bir huzur hissedilen.

Eşsiz bir ağaç zeytin ağacı bilirsiniz. Kuran-ı Kerim’de 6 yerde zikredilir. Dünya üzerinde yetişen ağaçların ilki diye bilinir. Milattan 12000 yıl önceye dayanır varlığı. Binlerce yıl yaşayabilir. Dayanıklıdır ve uyum kabiliyeti çok yüksektir zeytin ağacının. Bir yerden bir yere taşınabilir.Suyu sever ama susuz da yaşayabilir. Kökünde tek bir yumrusu kaldığı sürece kesilse,hastalansa,gövdesi ölse bile küllerinin arasından yeniden filiz verir. Bu sebeple onun bir adı da “Ölmez Ağaç” ya da “Hayat Ağacı” dır.

Yetiştiği yere göre damar yapısı,özellikleri değişir. Gemlik’teki zeytin ağacı ile Tunus’taki zeytin ağacı arasında büyük fark vardır. Tunus’taki daha kızıl, kuzeye çıktığımızda daha sarıdır Güneşi daha fazla aldığı yerlerde kızıla dönüşmüştür rengi.

Hafızası var derler,odununu işleyen ustaları zeytin ağacına. Dediklerine göre ürün hazırlarken kabuğundan bir parça bırakmak gerekirmiş içine dışını hatırlatan ,yoksa çatlayıp bozulur bir çeşit kendini imha edermiş.

Damar yapısında oluşan desenlere bakarak ceviz ve zeytin ağacı doğadan resim çeker ve bu resimler ağacın damar yapılarında görünür de derler aynı ustalar.

Bir fotoğraf gördüm bir kaç gün önce. Bağrına kor ateş düşmüş. İçin için yanan bir zeytin ağacı. İçindeki cemreyi gizleyen yemyeşil yaprakları ile can evimden vurdu sanki. Aldı götürdü beni bambaşka alemlere.

Cemreyi bilirsiniz. Hani her bahar havaya,suya toprağa düşen. Cemre kor ateş demekmiş. Kor ateş düşermiş havaya,suya,toprağa. Bir de ne demekmiş cemre? Mina da şeytan taşlandıktan sora biriken taşların adıymış. Ateşe düşürmeye yemin ettiklerinin öfkesi taş diye atılmış, kor ateş olmuş düştüğünde.

Zeytin ağacındaki gibi kor ateş düşer bazen bazı gönüllere. Bakan görmez,dinleyen anlamaz. Yanar durur. Vakur,mağrur. Onu ancak kendi gibi bağrına ateş düşen anlar.

Dumansız kor ateş ile böyle için için yanarmış zeytin ağacı da. Bir yandan yanarken kor gibi bir yandan sağlam kalan yerleri ile tutunurmuş toprağa. Ve zaman geçip günü geldiğinde bir minik filiz boy verirmiş küller arasından. İbret ve örnek olsun diye kor ateş ile yanan gönüllere.



48 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


zeyrek3
Aug 31, 2018

Sa Khayırlı Cumalar Hümeyra Ablacım.

Nasılsa yüreğini tasvir ediyor insanın yazılarınız, her seferinde kendini okumak can evine götürüp getiriyor insanı.

Haddim değil tabi ama Yaradanım zaten sınır koymamış çok şükür kullarının ettiği dualara. Daha çok kişi istifade etsin diye dua ediyorum yazılarınızın kitap haline gelmesi için. Tabi ol derse olur, cesareti de verir.

Selam ve dua ile ...

Like
bottom of page