“Gel,al eline bir silgi....”

“Gel, al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.

Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et…”

Şems-i tebrizinin bu söz. Çok seviyorum. Muazzam,muhteşem şahsiyetlerle dolu geçmişimiz. . Kuantum fiziğini, görüldüğünde farklı davranış gösteren atom altı parçacıkları biliyormuş gibiler asırlar öncesinden. İşin sırrını söylüyor. Fasit daireyi kırmanın yolunu öğretiyor.

Önyargılar ,onları silip yeni bir sayfadan yeniden başlamadığımız sürece hergün kendimizi,hayatı tekrar etmemize yol açıyor. Dönüp duruyoruz kendi oluşturduğumuz çarkın içinde. Kendimize karşı,hayata karşı bir diğerimize karşı kızgınlıklarımız,kırgınlıklarımız,öfkemiz bitmiyor. Hergün yeniden büyütüyoruz onları. Ben yapamam,o öyledir,istediklerim olmaz. Paradigmalar oluşturuyoruz kendimize. Sağlam ve yıkılmaz.

Halbuki her nefes başka,her yeni doğan gün yeni ,başka. Çevremizdekiler ve bizlerde yeniyiz değiştik düne göre. Daha bilgilendik,olgunlaştık, daha farklılaştı bakış açımız. Güneş doğduğunda yeniden,yeni başlıyormuş gibi hayata öyle bakmak etrafa,insanlara bizlere aynı insanın farklı yönleri ile yeni dostlar, yaşadığımız şehirde yeni sokaklar ve bu sokaklarda dolaşacak yenilenmiş kendimizi verir.

Önyargısız,genellemesiz,zansız bakmak zorundayız aslında. Su-i zan haram çünkü.

İyiye tevil etmek, hayr düşünmek ve hayr söylemek zorundayız. Aksi halde susmak düşen üzerimize.

Üzen,sıkıp bunaltan,değiştirmek istediğimiz her ne varsa kendimiz dahil geride bırakıp alıp yeni kendimizi, sil baştan devam yeni güne.

Hayrlı Cuma’lar.