İnsan hikayeleri okumak.

Gecenin bir yarısı. Yağmur kokusu karışmış eksoz,toz, toprak, ahşap kokularına.

Ufak damlalar halinde çisil çisil yağıyor

Bir hayal şehir gibi karşımda batı şehir. Renkli ışıklar pencerelerde. İnsan hikayeleri renklerinde.

Asılı duruyorlar pencerelerde , yollardan akıp giden ışık selinde.

Beyaz, sarı,mavi,yeşil,lila hikayeler.

Kalın yeşil camlı binalarda ise ,yanıp sönen renkli ışıklarla şenlendirilirse de renksiz hayatlar. Acının,ağrının rengi ne ola ki?

Türüne,şiddetine göre değişir aldan mora.

Bilemedim.

Memleketin güneyi, dünyanın ortası kan kırmızı.

Kapkara, gri.

Toz, toprak, demir, beton ağzını açmış boşluğa her yanlarından tarumar hayatlar sarkıyor pencerelerden.

Çocuklar ağlıyor. Aç çocuklar, üşüyorlar.

Ölen gülümsüyor, o gülümseyince gülüyor çocuklar.

Bilge çocuklar bunlar,hayat yalan ölüm gerçek onlara.

Çoçuklar aşmışlar eşikleri. Yükselmiş ruhları dünya semasına. Ordan izliyorlar yağan bombaları. Harabeye dönmüş evler, şehit anne babalar, şehit çocuklar.

Öğrencisi olmadığı için kapanan okullar.

Hayat başka.

Bambaşka hikayeler anlatıyor insanlar Filistin’de.

Kitap sevenler, kitap okur gibi insan okurlarmış adeta bazı ülkelerde kütüphanelerde.

Seçerlermiş gönüllüler arasından dinlemek istediklerini.

Otururlarmış karşılıklı bir masanın başına.

Canlı hikayeyi, kapağı açılan kitap misali dinlerlermiş.

İlk önce süzüp seçmeli iyice , say ki eline aldığı kitabi inceliyor iyi bir kari okumadan önce.

Sonra o anlatır diğeri dinlermiş.

Hikayeler dinlerlermiş dostlar,insanlar birbirinden.

Gerçek hikayeler.

Sahibinden.

2000 de Danimarka’da başlamış diye bilinir lakin bizde darbı mesel olmuştur “hayatım roman” sözü.Aşinayız biz. Asırlardır birbirini okur insanlar bizde.

Şimdi var mısınız bir yarım saatinizi Filistinli çocuklardan birinin hikayesini dinlemek için ayırmaya.

Kan kırmızının,kapkaranın,beton ve toprak renginin, korkunç seslerin,yağmur gibi yağan ölümün hikayelerinin yanında imanın,vakarın,şehadet müjdesi almış gülen gözlerin hikayelerini.

Cuma duaya duran ellerimiz ,ya Rab diyerek yeryüzü zalimlerini Kahhar ismine havale etsin.

Amin.