Bir yere girdiğimde, ya da geçerken bir yerden kokusu karşılar ilk önce. İçinde bulunduğum ruh haline göre kokuları farklı derinliklerde ve yoğunlukta algılayabildiğim gibi orta olmayan başkalarının duymadığı kokular duyduğum da olur zaman zaman. Kokular muhabbetimi de etkiler nesnelere karşı . İçine girdikçe kokular aleminin ne kadar dallı budaklı,ilerledikçe genişleyen her bir bilginin açılıp,derinleşip insanı yuttuğu bir dünya olduğunu yeni öğreniyorum.
Yasemin kokusundan başladım. Buralar Gül ve Yasemin kokuyor dedim ama aslında bu İki koku hiç anlaşamazlarmış birbirleri ile. Birini seven öbürünü sevmezmiş genelde. Aralarına dengeleyici bir koku lazımmış.
Uykuda gözler kapanıyor dış dünyaya,seslere tıkanıyor kulaklar. Ama burun hep açık. Sürekli faaliyette koku alma duygusu.
Bunu bilenler kurumsal kokular üretmişler balık gibi avlamak için olta misali önüne attıkları insanların.
Kurumsal kokular,mesleki kokular,kültürlerin,insanların,hayvanların, başka alemlerin ... kokuları. Hangi koku ne için,neye iyi gelir.?Herbiri ayrı ayrı derinleşiyor daldıkça içine kuyular gibi. Kayboluyor insan o kuyularda.
Buraya kısaca aldığım,yazarken özelleştirdiğim hemen her bilginin sağlam kaynakları var. Ben de mahfuz.
Kaynağı belirtilmeyen iddialı yazılara rastladım koku ile alakalı araştırırken . Sanki başka yaratılmışlardan haberi olanlar yazmışlar gibi.
Buraya almak istemedim aslında. Sonra düşündüm Hikaye gibi, belki çok ciddiye almadan değerlendirilebilir.
Bir kaç örnek ;
“Kuran- ı kerimdeki ayetlerin surelerin hatta harflerin her birinin farklı kokuları vardır. Rahman suresi, Muhammed suresi ve Ayetel kürsiyyinin kokusu amberdir. ayrıca RA-BE-MİM ve ELİF harflerinin kokusuda amberdir.
Meleklerin kokusu,herbirinin kokusu farklı olsa da Yasemin kokusuna benzer.
Melekler aslında hoş olan tüm kokuları severler. Ancak özelleştirirsek Reyhan (Fesleğen ) kokusu onların en sevdiğidir. Bereket meleklerinin en çok sevdiği koku TefArik (paçuli) kokusudur. Ardından da Smyrna ( Mür) kokusu, mimoza kokusu gelir.
Mescid-i Aksa’nın kokusu yasemindir. Hira,Sevr,Uhud gül kokar. Kâbe cennet. Uhud şehitliğinden çiçek kokusu yükselir. Bütün bu kokuları duyan vardır ,duyuran vardır.”
Öyle mekanlar vardır ki içerisine girdiğinizde algıladığınız hoş kokulardan adeta kimlerin içerde olduğunu anlarsınız görmeseniz de.Çok öncelere gittim bu satırlar ile. Gönülden ,gönüle yollar var. Onları algılarımızın ötesinde birbirine bağlayan. Görülmeyen,duyulmayan,bilinmeyen.
Senelerce önce bir grup derviş test etmek istemiş. Bağlandıkları yolda
yeni gelen başlarına ehilmidir diye. Gönüller’i geçmişte. Zorlanıyorlar kabulde. Peygamber varisi ya alimler onun gerçek varisleri de gül kokar onun gibi. Konuşmuşlar aralarında eni konu. Sabah camiye geldiklerinde,açtıklarında kapı yerine kullanılan ağır deri örtüyü yoğun bir gül kokusu karşılamış onları. Cevap olmuş sorularına.
Görmese de,mesafeler ,alemler olsa da arada kokularından anlar hal ehli içerde kimler olduğunu...
Comments