“En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma. Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima.”
Köşe nedir diye düşündüm ilk önce bu sözünü okuduğumda Şemsi-i Tebriz’inin. Nasıl olur düşüncenin köşeli olanı?
Ortadan ekli,ayrılması kolay,ayrıldığında birleşmesi zor kenarlar, açı oluşturan birleşen kenarlar kesiştikleri noktada köşe olurlar. Köşe, keskin,sert dönüş ifade eder.
Peki,düşüncenin köşelisi ne anlatır bir araya geldiğinde,düşünce ve köşe ? Kaç köşe.? Herbir köşe sivri yanları içindekinin. Törpülenmemiş ne kadar çıkıntı varsa o kadar köşe. Binbir törpülenmemiş çıkıntının ürettiği düşünceler,düşüncelerin ürünü kelimeler. Köşeli köşeli.
Sezai Karakoç’un dediği gibi “gurur döşeli,binbir köşeli “ düşünceler.Enaniyet döşeli,kibir döşeli,önyargı döşeli.
Takılır gidemez derinlere. Söyleyenin diline,dinleyenin kulağına,yazanın kalemine takılır. Gidemez karşısındakinin gönülhanesine yol bulup. Ondan tesir etmez sözleri ne kendine,ne dinleyene.
Sivriliklerini,çıkıntılarını törpüleyip yumuşatabilmiş olanın yuvarlak olur kelimeleri. Üç nokta bile istemez cümlesinin sonunda. Virgül istemez. Kendini bilir,haddini bilir,hayatı bilir.
Bilir ki , gün olur devran döner. Yakınlar uzak,uzaklar yakın oluverir. Hiç tahmin etmediğin yerden gelir sorular. Genelde en güvendiklerinden,sevdiklerinden. Ona göre düşünür,ona göre konuşur,ona göre yaşar. Sevdiği zaman ona göre sever. Ölçülüdür düşmanlığı. O ölçüye göre bilir ki yollar sarpa sardıysa,kapalıysa dinleyenin gönül evinin kapıları üç nokta koyup sabır düşer dışarda kalana dengelerin değişeceği güne kadar.
Hep yuvarlaktır sözleri çıkıntılarını gidermiş düşüncelerin,takılmasın kulaklara,kalemlere diye.Yumuşacık akar bir melodi gibi hayatı ondan dinlemek bir tatlı musikidir gıda ruha. Birleştirir,onarır,hikayenin akışını ,sonucunu değiştirir.
Üç nokta cümlenin,paragrafın,hikayenin sonuna çok söyleyeceğim var yetersiz kalıyorum diye konur. Susuyorum bundan sonrası dönülmez köşeler olur diye konur. Bir de konunun sonunu okuyanın anlayışına bırakmak istediğinde konur.O üç noktanın konduğu yerden dalıp gider okuyan. Kendini okur o üç noktada karşısındakini okur. Ve o da bir üç nokta koyar kendi baktığı yere.Okuyan kendini bulsun orada diye...
Bugün sanki son bir kaç gün hiç esip yağmamış,deli dalgalar kıyıları dövmemiş gibi. Mavi berrak gökyüzü,dalgalanıp durulmuş bir deniz,ılık bir hava var. Yarın Allahu alem.Gününüz hayr olsun.
Comments