“Ma hulika Leh”
- hüma
- 21 Mar
- 3 dakikada okunur
Zalimlerin devam eden zulümlerine naçar kalsak da duamız en büyük silahımızdır. Müminin gıyabında edilen dualar makbuldür.
Dua edelim.
İçinden geçip de bir nebze gündemin değiştiği,ruhların beslendiği kıymetli atmosfere veda atmeye az kaldı. Artık kadir gecesini değerlendirme,benzersiz atmosferini soluma derdinde kıymet bilenler.
Kadir gecesini bulma konusunda bir kaç değerlendirilecek bilgi var. Ebul Hasan Harakani ve imam Şarani’nin keşifleri ve hazreti Ali’nin şehadeti. Bulabildiğim kaynakları bloğa koyacağım.
Bu bilgiler ramazan cumartesi başlarsa Kadir gecesi 23.gecedir diyor.
Allah-u alem bisavab.
Bir sohbet dinliyorum. Kuranda insan karakterlerini anlatıyor.
Ne için yaratıldığını bulursa insan zaman kaybetmeden kolayca ilerler…dedi bir yerde.
Orda takıldı zihnim.
Ne için yaratıldım…?diye soranlara bulmanın formülünü de,kişinin kendisine kolaylaştırılan , zorlanmadan ve en iyi şekilde yapabildiği her ne ise o olarak verdi.
İslam alimleri bu kavrama “mâ hulika leh” derlermiş.
Arapça “ما خلق له” şeklinde yazılır ve “yaratılış gayesi”, “yaratıldığı şey”, “yaratılma sebebi” gibi anlamlara gelirmiş.
Düşününce Japonların ikigai felsefesinden çağrışımlar oluştu dimağımda. Hayat gayesini bulan ve una uygun yol almaya çalışan insan bir ideal sahibidir. Bu ideali onun itici gücüdür.
İlk düşüncede benzerlik görünse de, iki kavram arasında büyük ayrılık var.
İkigai, insanın kendi içsel tatmini için anlam arayışıyken, mâ hulika leh Allah’ın insana yüklediği anlam ve görevi anlatır.
Hayat yolculuğunda, hızlı ilerleme ve başarı için insanın mâ hulika Leh’ini , yani yaratılış gayesini bulması ve unutmaması gerekir.
Bu konuda imam Gazali ,“insanın yaratılış gayesinin Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmek olduğunu vurgular. Ona göre, insanın kalbi, Allah’ın marifetiyle (bilgisiyle) huzur bulur ve gerçek saadete ulaşır. Gazali, insanın nefsini terbiye ederek, ahlâkını güzelleştirerek ve ibadetlerini yerine getirerek bu gayeye ulaşabileceğini belirtir.”
İbn Arabi, insanın kâinattaki en mükemmel varlık olduğunu ve “âlem-i sugra” (küçük âlem) olarak nitelendirildiğini ifade eder. Ona göre, insan, Allah’ın isim ve sıfatlarının en kapsamlı tecelligâhıdır. Bu nedenle, insanın yaratılış gayesi, bu ilâhî isim ve sıfatları kendinde yansıtmak ve böylece Allah’a yakınlaşmaktır.
Öyleyse, İbn Arabi’ye göre mâ hulika leh’ini bulmak, hangi esmanın kişide daha güçlü tecelli ettiğini anlamak demektir.
Bu noktada bir de sıbgatullah geliyor akla. “Sıbgatullah”, Bakara 138. ayette geçer:
“Allah’ın boyasını esas alın! Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kim vardır?”
(Bakara 2:138)
Bu ayet, insanın Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmasını, O’nun sıfatlarını kendinde yansıtmasını ifade eder.
İbn Arabi’ye göre insanın varoluş amacı, Allah’ın isimleriyle bezenmek ve O’nun ahlakını kuşanmaktır. Bu, tam olarak Sıbgatullah kavramına denk düşer.
Sıbgatullah = Allah’ın isimleriyle boyanmak, O’nun sıfatlarını kendi üzerinde görmek ve yaşamak demek.
Özetle,
Mâ hulika leh: Yaratılış gayeni bul.
Esmaü’l-Hüsna: Allah’ın hangi ismi sende daha güçlü tecelli ediyor?
Sıbgatullah: O isimle boyan ve hayatını onunla yaşa.
Kendi ,Mâ Hulika Leh’ini arama çabasına giren yolcunun ise,şu maddeler rehberi olabilir.
1. İlk önce insanın yaratılış gayesini hatırlamalı, Zâriyat 56. Ayeti göz önünde bulundurmalıdır. Şöyle bir gelip geçen, bir geçtiği yerden bir daha geçmeyecek olan yolcunun asıl maksadı kulluğunu bilmektir.
• Kur’an’da “Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.”
2. Kendi fıtratı ve yetenekleri çerçevesinde edinebildiği donanım ve birikimlerini gözden geçirmek.
Malum, Rabbimiz her kulunu bir hikmetle yaratmıştır. Kimisi ilimle, kimisi sanatla, kimisi hizmetle en güzel şekilde kulluğunu tamamlar.
• Neyi yaparken kendini tamamlanmış hissediyorsun?
• Allah’ın sana verdiği nimetler neler ve bunları nasıl kullanıyorsun?
3. Toplum İçin Nasıl Bir Katkın Olabilir?
• Kişi, Allah’ın ona yüklediği misyonu toplum içinde nasıl gerçekleştirebilir?
• Hangi iş, hangi hizmet seni Allah’a daha çok yaklaştırıyor?
4. Dualar ve Tefekkür ile Yön Bulmak:
• Hz. Peygamber (sav), yaptığı her işte Rabbine yönelmişti. Biz de hayatımızı bir dua gibi yaşamalıyız.
• Allah’a şu dua ile yönelmek çok kıymetlidir:
“Allah’ım! Beni bana ait olmayan şeylerden koru. Beni, benim için yarattığın şeye yönlendir!”
5. Kuran ve Sünnet Rehberliğinde Hareket Etmek:
• Bir iş yaparken “Bu beni Rabbime yaklaştırıyor mu?” sorusu yol gösterici olmalı.
• Kendi nefsini tatmin mi ediyorsun, yoksa yaratılış gayeni mi yerine getiriyorsun?
Neticede, insan için ,Mâ hulika leh’ini bulmak, kendi arzu ve heveslerini tatmin etmek için değil, Allah’ın belirlediği yaradılış gayesini idrak etmektir.
Bu dünyada ne için var olduğunu anlamak, en büyük saadettir. Çünkü insan gayesini bulduğunda huzur bulur.
“Rabbim! Beni bana ait olmayan şeylerden koru.
Beni, benim için yarattığın şeye yönlendir.
Beni, senin boyanla boyanmış kullarından eyle!”
Hamiş.
İmamı-ı Şa’rani hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve (Ramazan, pazar günü başlarsa, Kadir gecesi 29. gecedir. Salı başlarsa 27. gece, perşembe başlarsa 25., cumartesi başlarsa 23., pazartesi başlarsa 21., çarşamba başlarsa 19., cuma başlarsa 17. gecedir) buyurmuştur.
Ebül Hasan Harkani hazretleri de buyuruyor ki:
Büluğ çağından beri Kadir gecesini hiç kaçırmadım. Ramazan ayının ilk günü Pazar günü başladığında, Kadir gecesi 29. gece olurdu. Pazartesi günü başladığında, 21. gece olurdu. Salı günü başladığında, 27. gece, çarşamba günü başladığında, 19. gece, perşembe günü başladığında, 25. gece, cuma günü başladığında, 17 gece, cumartesi günü başladığında, 23. gece olurdu. (Mişkat-ül-envar, Şir’a-tül-İslam)
Allah razı olsun 🌹