top of page
Yazarın fotoğrafıhüma

Mavi kelebekler.

Önce mısırdaki idamları , esaretleri,devam eden zulümleri ekledik tarihin kötülükleri anlatan sayfalarına. Ermenilerin Azerbaycan hocalıdaki katliamlarının yıldönümü takip etti o acı görüntüleri. Kadın,çocuk demeden yaptıkları akıl almaz vahşetin görüntüleri geldi gündemimize.

Asırlar önce değil,27 yıl önce medeni olduklarını iddia edenlerin yamyamlardan beter icra ettikleri barbarlıklarını izledik haber sayfalarında.

Bir kaç gün önce yazmıştım dünya kurulalı beri zulüm ve zalim kılık değiştirir,sıfat değiştirir ama hep aynıdır.

Yaptıklarından tanınırlar.

Anadolu’da yaptıkları, Balkanlar’da işledikleri mezalim hep aynı simsiyah kalplerin sahiplerinin ürünü.

Hocalı katliamı ile aynı senede 1992 de,ondan sadece birkaç ay sonra nisan ayında bu sefer sırplar devredeydi Saraybosna’da. Azerbaycanda Ermenilerdi zalimler, Saraybosna’da sırplar.

Şimdilerde pek çok yerdeler. Kötülük ve kötüler yeryüzünde fert ve toplum bazında olabilecek en vahşi yüzü ile arz-ı endam ediyor.

Suriye’de ,Filistin’de,Mısır’da,Myanmar’da, Doğu Türkistan’da...

Mavi kelebekleri bilirsiniz.

Nisan 1992’de ise, Srebrenitza’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Boşnak, Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından işkenceye tabi tutularak ve öldürüldü. 1992 yılında başlayan ve 3 yıldan fazla süren bu savaşın sonunda yaklaşık 250 binin üzerinde insan katledildi.

Sırplar, yaptıkları katliamın ardından Boşnaklara ait cesetleri derin ve kimsenin bulamayacağı alanlara gömerler. Savaşın bitmesi ile birlikte Bosna Devleti bu mezarların ortaya çıkarılması için bir çalışma başlattı.

Bu çalışmalar sırasında, aramaya katılanların dikkatini bazı bölgelerde yoğun bir şekilde görülen mavi kelebekler çekti. Bu kelebek türü yalnızca mezarlıkların üzerinde açan ve adına ölüm çiçekleri denilen bitkiler ile beslenmekteydi.

Mavi kelebeklerin görüldüğü yerlerin kazılması sonucu ise yaklaşık 300 adet toplu mezara ulaşıldı.

Rabbimiz tümüne rahmet etsin.

Bu mezalimleri,hatırlayalım.

Hatırlayalım ki zalimlerin yaldızlayıp,süsleyip önümüze sunduklarında aldanmayalım.

Yediklerimiz,giydiklerimiz,takip edip sevdiklerimiz o yaldızın altındaki kanlı elleri görebilecek şekilde olsun.

İzlediğimiz filmlerin,okuduğumuz kitapların, hatta seyrettiğimiz tabloların arkalarına gizlenmiş ard niyetleri sezip tedbir alabilelim.

Çocuklarımızı nesillerimizi koruyabilelim.

Bunlar tarihi etkileyen toplumsal sonuçları olan kitlesel suçlar. Bir de bu kara kalp sahiplerinin İnsanların insan vasfını yok edip,şeytanı şaşırtacak sonuçlar elde ettikleri adi suçlar var.

Bireysel suçlar akıl kaçırtacak cinsten. İmanını, vicdanını,ahlakını yitirmiş konu komşudan, kan bağı olanlardan çıkıyor en acımasız katiller,caniler.

Açıkça görünüyor ki İsimler ve mekanlar değişerek tarih tekerrür etmeye devam ediyor. İbret ile tedbir almak akıllı insana düşen.

Söylenecek kelam hem çok. Hem de hiç yok.

Son söz mehmet Akif’in olsun.

"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

60 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare


bottom of page