top of page
Yazarın fotoğrafıhüma

Son nefeste huzur için.

Gönül sağa sola kaymadan “anı” yaşamak.Yaşanan anı zaman hırsızlarından korumak gerek. Aksi takdirde içinde bulunduğun an çalınır geçmiş veya gelecek tarafından. Hissedilen kaygı,yaşanılan güzelliklerin farkına varmayı,hedeflerine ulaşmayı engeller. Kaygı kaynağını (Mükemmeliyetçilik,amaçsızlık,hazırlıksız olmak,acelecilik...)iyi tespit edip ortadan kaldırmak,hayatı her yönü ile nihayi hedeflerine faydalı hale getirip yaşamak gerek.

İnsanın ,çiçeklerin,uçuşan böceklerin güzelliğini görülebilmesi,yüzü okşayan havanın,tatlı esintisini hissedebilmesi,ağzına attığı lokmanın tadına varabilmesi ve bunların hepsinin amaç değil araç olduğunun farkına vararak şükür edebilmesi lazım.

Bugün bir yazı okudum hedeflerimiz ve zamanı bu hedeflere uygun değerlendirme çabalarımız ile alakalı. Etkiledi beni.Dünya ve ötesi ile alakalı bütün hedefler. Rabbimizin fecr süresi 28. Ayette “dön Rabbine, sen O'ndan O senden hoşnut olarak!”buyurduğu huzura ermiş nefis sahibi olabilmek.

İyi bir kul,ümmet,evlat,eş,anne,baba olmak. Komşu,arkadaş,dost olmak. Sevmek,sevilmek. Başarılı olmak...

Sonuçta kendimizi nerede görmek istiyoruz. Gün sonunda,mevsim sonunda,hayatımız sonlandığında. Nerede olmak istiyoruz.

Daha huzurlu,odaklandığımız hedefe daha yakın olabilmek ise maksadımız. Bunun için çabalıyormuyuz.? Harcadığımız emek yeterli oluyor mu?Bir yığın soru. Ama bu sorulara doğru cevaplar verip,hayatımıza uygulayabildiğimiz de,hedefimize ulaşmış olmanın gönül huzurunu yaşayabiliriz.

Şu yazıyı yazarken,okurken geçip gidiyor dakikalar. Dünya hayatı için hedefimiz günü geldiğinde,son nefeste huzur içinde kapatabilmek bu defteri. İçindekilerin hesabını güzelce verebilmek ve sorduklarında nasıl bilirdiniz diye arkada bıraktıklarımıza,verilen o “iyi bilirdik”sözünün içinde gizlenen düşüncelerin gerçekten iyi olması...

“Asra (zamana) yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (el-Asr, 1-3)

“Bir kişi doğduğu günden ihtiyarlayıp vefât ettiği güne kadar Allah rızâsını kazanma uğruna yüz üstü yerlerde sürünse (yani her türlü meşakkate katlanarak ibadet, tâat ve hizmetlere koştursa), kıyâmet günü bu yaptığını çok yetersiz görür (daha fazla yapmış olmayı ister).” (Ahmed, IV, 185; Beyhakî,Şuab, I, 479; Heysemî, I, 51; X, 225, 358)

“Hasan-ı Basrî şöyle der:

“Öyle insanlar gördüm ki, sizin dirhem ve dinarlara karşı olan hırsınızdan daha ziyade vakitlerini değerlendirmeye hırslı idiler.”

39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Babam.

Comments


bottom of page