Kontrolden çıkmış,bir türlü dengede tutamadığım,kalp-damar sistemimin bozulmuş balansı ile cebelleşiyorum iki haftadır. Sesler var başımın içinde. Yorup,yıpratan. Bio rezonans tedavisi ile çözüm bulmaya çalışıyorum ilaçlar ile birlikte. Bu vesile ile de titreşimler, ışıklar,titreşim sesleri bir numaralı ilgi alanım oldular. Araştırıyorum,okuyorum,hayatımda karşılaştığım durumlarla eşleştiriyor,hayretler içinde kalıyorum. Bu bilgilerden bazılarını sizlerle de paylaşmak istedim. Bir kaç gün üst üste gündemim olacak.
Bio rezonans kısaca yüksek etki alanına sahip bir tedavi yöntemi.Frekansı tesbit edilen bakterileri,virüsleri,minarelleri, amino asitleri, vitaminleri, zararlı maddelerle bağlantılı frekansların zehirli etkilerini tesbit edebiliyor. Belli dalga boylarını kullanarak akupunktur noktalarından anti frekans vererek tersine çevrilebiliyor.
Çeşitli hızlarda titreşen ,Işık saçan ve vibrasyona göre sesleri de olan varlıklarız görebilen gözlere,ölçebilen aletlere göre. Işığımız ve müziğimiz var herbirimizin kendimize göre. Bütün canlılar gibi cansız varlıklarda belli bir titreşim,ışık ve ses harmonisi. Bütün canlı hücrelerin,DNA kaynaklı ışık saçtığı kanıtlanmış. Kelimelerin,harflerin bile ses titreşimleri var bir araya geldiklerinde etkileri artan.
Dış görünüşü, güzelliği, çirkinliği,rengi,ırkı yaydığı frekansa bakıldığında anlaşılmıyor insanın. Farkı oluşturan diğerlerine göre sahip olduğu düşüncelere,hastalıklara vb bağlı olarak değişen titreşimleri ,değişen ışığı ve vibrasyonlara göre farklı olan sesleri.
Görebilenler dışardan baktıklarında elips biçimli ışıyan, titreyerek ses çıkartan bir renkli bulut görüyorlarmış. İstidraç olarak adlandırılan haller gibi, bu bilgiye sahip herhangi biri de olabiliyor gören. Bu konuda İspanyol yazar carlos castenada’nın kitaplarında ilginç tecrübeler içeren bilgiler okumuştum.
Geçmişte bir tarihte çevremizi saran bu enerji alanın, auramın fotoğrafını çektirmiştim Avustralya’da bir fuarda.Kirlian adı verilen elektrografik fotoğrafçılık tekniği kullanılatak çekilen fotoğrafta renkli, özellikle başımın çeşitli yerlerinde yoğunlaşan mor,mavi,yeşil, sarı bir ışık bulutla çevriliydim.
İnsan vücudunun frekansı 62-72 MHz dır. Bu titreşim kadın, erkek, farklı ırklar ve fiziksel yapı fark etmeden her insanda aynıdır. Düşünceler, hastalıklar,çevresel etkenler,yanımızda yöremizde bulunan insanlar bu titreşimleri etkiler. Kişinin frekansını etkileyen onun ürettiği duygu ve düşüncelerdir.
İnsanın normalde 62-72 MHz olan frekansı, gripte 57-60 MHz’e, bakteriyel enfeksiyonlarda 50 MHz’e, kanserde ise 42 MHz’e düşüyor. Ölüm 25 MHz ve aşağısında gerçekleşiyor. Öfke endişe ve korku gibi duygular, birinin frekansının aşağıda olduğunun en büyük göstergesi. Aniden oluştuğunda da frekansı 12 mhz düşürür.
Teorik olarak, bedenimizin frekans oranını 60 MHz’in üzerinde tutabilirsek, hemen hemen hiç hasta olmayız.
Frekans yani titreşim düzeyi arttıkça kişilerin doğaüstü güçleri de artıyor. Saniyede ortalama 500 titreşime sahip olan biri enerjisi eksik veya düşük olan bir başkasının enerjisini dengeleyerek şifa verebiliyor. 800 titreşim seviyesine gelindiğinde medyumik güçler ortaya çıkarken,1000 titreşimin üzerinde telepati , 10 bin titreşim seviyesindeki insan astral seyahat yapabilir durumda olur .
Rabbim şifa versin.
Konu gerçekten çok ilginç,elinize sağlık 💐🌸💮🏵🌹