top of page
Yazarın fotoğrafıhüma

Titreşimler 3 Titreşimlerin müziği.


Gökyüzü açık,renkler canlı. Ağaçların yaprakları kıpır kıpır rüzgarda. İlkbahar sanki. Elhamdülillah güzel bir hafta sonu bizim gibi bir kısım insana lütfedilen.

Ruhumun bir tarafı olabildiğince huzurlu bu manzara karşısında diğer yanında ise bir ince sızı var. Donarak görev başında şehit olan iki yiğidin sızısı. Söylenecek çok şey var. Ne gelse dilime afaki kalıyor acının büyüklüğü karşısında. Susuyorum.Sabır diliyorum. Rabbimiz şükürlerini artırsın ailelerinin.

“Eğer Evren’in sırrını bulmak istiyorsan,enerji Frekans ve titreşim açısından düşünmelisin “derken Nikola Tesla “titreşimleri duyularımızla algılayabileceğimiz şekile indirgenen enerjiye madde deriz.madde diye bir şey yoktur.” Diyor. Albert Einstein .

Titreşimler her bir yerde. Kimlik kartları gibi titreşim sayıları.Vücudumuzda beynimiz ,kalbimiz,böbreklerimizin frekansları farklı.Duygularımız,düşüncelerimiz,yiyip içtiklerimizin her biri değişik sayıda frekanslarda, mikroplar ,virüsler,bakteri ve mantarlar ayrı frekansta, bitki ,tohumlar,renkler ve sesler farklı frekanslarda titreşiyorlar. Bu farklılıkların azalması veya çoğalmasından hastalıklar oluşuyor ve tedavileri bulunuyor aynı zamanda.

Renklerin en yüksek titreşimli olanından düşüğe doğru bir skala oluşturulmuş mesela.

-Mor: Taze sıkılmış meyve suları, sebzeler.

-Mavi: Sulu meyveler (portakal, karpuz, greyfurt gibi) bitki filizleri, muz mango gibi yoğun meyveler.

-Yeşil: Bol su içeren yeşil sebzeler(salatalık, kereviz, biber), yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, roka), nişastalı sebzeler (havuç, mısır, patates)

-Beyaz: Güneş ışığı, temiz hava, temiz kaynak suyu.

-Sarı: Tohum ve kuruyemişler.

-Turuncu: Baklagiller ve tahıllar

-Kırmızı: Hayvansal ürünler; süt, peynir, yogurt, yumurta, balık, tavuk et vs.

-Gri: Yapay ve kimyasal yiyecekler - renklendiriciler, bazı tatlandırıcılar, koruyucular, kafein gibi uyarıcılar.

-Siyah: Alkol, sigara, ilaçlar.

Ses frekansı deyince müzik geliyor hemen akla. Oysa tahlmin edebileceğimizin çok dışında alanlarda kullanılıyor ses dalgalarının gücü. Ses dalgalarının yarattığı titreşimlerin su ,kum vb moleküllerini değiştirip etkileyebildiğini biliyoruz. Epey konuşuldu üzerinde. Sağlık alanında teşhis ve tedavide de kullanılıyor malum.Ama zannederim çoğunuz ses frekansları ile film izlerken mesela kan kokusunun duyurulabileceğini bilmiyordunuz benim gibi. Yine saldırılar başlatılıp,başlamış saldırıların durdurulabileceğini,birine şiddetli sevgi veya nefret duyulabildiğini , insanın çıldırtılabildiğini, işkence yapılabileceğini,gizli sırların ifşa edilebildiğini, askeri amaçlar ile kullanıldığını duymamışsınızdır.

Ses silahı mesela. Nokta atışıyla bir kişi öldürülebiliyor. Mantık ise son derece basit: “Bir insana kalbin atış hızı olan 10-15 Hz frekans verirseniz, kalbini anında durdurabilirsiniz” diyorlar.

Ses frekanslarının içine subliminal mesajlar içeren frekanslar gizleyerek yapıyorlar bir kısmını. Bir kısmını da çok daha ileri teknolojiler kullanarak. Ses dalgalarının yankılanış biçimine göre mimari ve dekorasyonda,suç mahallerinin tespitinde kullanıyorlar bazı bilgisayar programları ile.

Özellikle sesin bir mekandan dışarı taşımaması için,yine sesin bariyer olarak kullanmakta olması akıl zorluyor. Uçak gibi çok gürültülü araçlar da, bir ev de ,sesin lokal kalmasını istediğiniz her yerde sınırlayıcı olarak bir sesi yok etmek isterseniz onu kendi molekül yapısının zıttı aynı frekansta başka bir ses ile çarpıştırırsınız ve mevcut ses enerjisini yok ederek ısıya dönüştürürsünüz diyor özetle işin bilenleri.

Kısaca ses çizilen sınırdan öteye çıkamıyor, başka bir ses frekansı ile karşılaştırılıp yok ediliyor. İstenirse bir odanın içinde bile belli bir çizgiden sonrası sessiz yapılabiliyor.

Kişiye özel karşısındaki kitleyi etkilemek amaçlı etkileyici ses frekansları oluşturuyorlar.

Son olarak ses frekansları ile İsrafil (As)üfleyeceği “sur”un sesini oluşturmak üzerinde çalışmalar yürütülüyormuş. Ne amaçla olabilir sizce.? İnsanları bir yerde toplamak ve diledikleri gibi yönlendirmek amaçlı olabilir mi? Ne dersiniz.

Müzik söz konusu olduğunda,geçenlerde yazmıştım köşeli düşünceler söylerken dile,yazarken kaleme ,dinlerken kulağa takılır,diye. Onun gibi testere gibi sivri dişli gibi insanın frekansları ile uyumsuz müzikler de kulağa takılır. Tırmalar, zarar verir.

İnsan kulağa 20-20 000 MHz aralığında sesleri işitir.işitebildiği sesler içinde odaklandığı sesi çok iyi duyar ama diğer sesler de beynine ulaşır ve yorar onu. Gürültü kirliliği diye ifade edilir.

Dünyanın ve insanın bir ritmi vardır, müzik ve makamlar da bu ritme uygun yapılmış ki dinleyen iyi hissetsin, şifa bulsun, mutlu olsun diye. 528 hertz ( A=444 Hz)frekans sevgi frekansıdır ve bedene, ruha iyi gelir. Bu frekans ve onunla oluşturulan makamlar insan organları ile uyum içinde şifa verecek yapıdadırlar.

Ancak iyi niyetli olmadığına kesinlikle inandığım bir süreç içinde,özellikle Rosechild ve Rockefeller ailelerinin baskısı sonucunda bir şekilde dünyadaki mevcut müzik piyasasının standart akordu uzun zamandır 440 hertze ayarlı. Bu titreşim kaos, kavga ve huzursuzluk titreşimidir. Kalp ve kuyruk sokumu arasındaki enerji merkezleriyle uyumsuz. Kabiliyetleri ve üçüncü gözün gücünü sınırlıyor. Bu buraya alamayacağım kadar derin açılımları olan bir konu. Nette her iki müziğin de karşılaştırmalı örnekleri var. Şimdilerde bu konuya duyarlı bazı müzik yapanlar müziklerini 528 hz üzerinde oluşturmaya gayret ediyorlar.

Sübhâne men tehayyera fî sun‘ihi’l-ukûl

Sübhane men bi-kudratihî ya‘cizu’l-fuhûl

“Sanatı karşısında akılların hayrete düştüğü, kudretiyle en üstün âlimleri bile âciz bırakan Allah Teâlâ’yı tesbîh ederim.”

Devamı inş yarın.

Vaktiniz hayr olsun.


112 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


esmaulu
Oct 29, 2018

Harika 💡🌹

Like
bottom of page